![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivUinjtJ__Pt50zALmvO6lMOcaHUWhn4WTQRMAK9QrqtuYIBIjDRyujkjr4Gj-1AfV7SQ93cgEQXp1ZVHf90oy_BM5edKsqXgVM0DN9dzIhzmVhz1WgF5XHGHhLkqfClgauS8rrVYx4XMH/s320/23981_115042051853181_112926202064766_174865_6348009_n%5B1%5D.jpg)
٧ اَﺻْﺪَقُ اﻟﺮُّؤْﻳَﺎ ﺑِﺎْﻟﺎَﺳْﺤَﺎرِ ﴿ﺗﻢ٠ت٠ج﴾
7 -- Uyku hâlinde görülen rüyaların en gerçeği, seher vakitlerinde görülenidir.
İzah : Malûm olduğu üzere rüya, uyku esnasında görülen şeydir ki buna lisanımızda "düş" denilir. Rüya, ruhun uyku halinde iltihak ettiği gayb âleminden bazı hakikatlere ıttılaı sureliyle husule gelir.
Maamafih rüyalar esasen iki kısma ayrılır biri sadık rüyalardırki, ruhun melekût âlemine ittisâli suretiyle husule gelen bazı hakikatlerdir.
Diğeri de kâzip rüyalardır ki, uyanıklık esnasındaki kuruntulardan ve mizacın bozukluğundan ve bazı şeytanî ilkaatdan neş'et eden asılsız rüyalardır.
Rüyaların en sadıkı ise seher vaktinde görülenidir. Çünkü seher vakitleri en lâtif, en nuranî bir zamandır. Seher vaktinde sabah namazı için bir kısım melekler yer yüzüne nüzule başlar, gecenin zulmeti zâil olup gündüzün nuraniyeti yüz göstermeye başlamış bulunur.
Evet, seher vakitlerinde rahmet-i ilâhiye intişara başlar, vücut uykusunu alarak rahat etmiş olur. Kalp de bir takım hâdiselerden, düşüncelerden âzade bir halde bulunur.
İşte bu gibi sebeplerden dolayıdırki, seher vaktinde rüyalar, geceleyin ve gündüzün görülen rüyalardan daha sadık, daha kuvvetlidir.
Sadık rüyalardan bir kısmı pek vâzıh bulunur. Te'vile, ta'bire muhtaç olmaz. Bir kısım da temsilat kabilinden olup, te'vil ve ta'bire muhtaç bulunur. Hazreti Yusuf'un onbir yıldız ile güneş ve kamerin kendisi için secde ettiklerini rüyasında görmüş olduğu gibi.
Bir çok rüyaların bilâhare görüldüğü gibi veya ona benzer bir surette zuhura gelmesi ruhun varlığına ve başka bir âlemin mevcudiyetine pek açık bir delildir.
"Bu âlem şöyle bir rüya imiş, yahut muvakkatmiş,
"Onu ukbada anlarsın ne müthiş bir hakikatmiş." M. AkiF
7 -- Uyku hâlinde görülen rüyaların en gerçeği, seher vakitlerinde görülenidir.
İzah : Malûm olduğu üzere rüya, uyku esnasında görülen şeydir ki buna lisanımızda "düş" denilir. Rüya, ruhun uyku halinde iltihak ettiği gayb âleminden bazı hakikatlere ıttılaı sureliyle husule gelir.
Maamafih rüyalar esasen iki kısma ayrılır biri sadık rüyalardırki, ruhun melekût âlemine ittisâli suretiyle husule gelen bazı hakikatlerdir.
Diğeri de kâzip rüyalardır ki, uyanıklık esnasındaki kuruntulardan ve mizacın bozukluğundan ve bazı şeytanî ilkaatdan neş'et eden asılsız rüyalardır.
Rüyaların en sadıkı ise seher vaktinde görülenidir. Çünkü seher vakitleri en lâtif, en nuranî bir zamandır. Seher vaktinde sabah namazı için bir kısım melekler yer yüzüne nüzule başlar, gecenin zulmeti zâil olup gündüzün nuraniyeti yüz göstermeye başlamış bulunur.
Evet, seher vakitlerinde rahmet-i ilâhiye intişara başlar, vücut uykusunu alarak rahat etmiş olur. Kalp de bir takım hâdiselerden, düşüncelerden âzade bir halde bulunur.
İşte bu gibi sebeplerden dolayıdırki, seher vaktinde rüyalar, geceleyin ve gündüzün görülen rüyalardan daha sadık, daha kuvvetlidir.
Sadık rüyalardan bir kısmı pek vâzıh bulunur. Te'vile, ta'bire muhtaç olmaz. Bir kısım da temsilat kabilinden olup, te'vil ve ta'bire muhtaç bulunur. Hazreti Yusuf'un onbir yıldız ile güneş ve kamerin kendisi için secde ettiklerini rüyasında görmüş olduğu gibi.
Bir çok rüyaların bilâhare görüldüğü gibi veya ona benzer bir surette zuhura gelmesi ruhun varlığına ve başka bir âlemin mevcudiyetine pek açık bir delildir.
"Bu âlem şöyle bir rüya imiş, yahut muvakkatmiş,
"Onu ukbada anlarsın ne müthiş bir hakikatmiş." M. AkiF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder